Aslında bu sayfaya karantina günlerim de “hiçbir şey yapmıyorum” yazsamda olur. Ciddi anlamda hiçbir şey yapmıyorum. Tüm günüm, tüm programımım, tüm kilom (bayağı kilo aldım) alt-üst oldu diyebilirim. Yine uzun zamandır bloğuma yazı girmiyordum, bugün karantinada neler yapıyorum onlardan bahsedeceğim. Ayrıca sizlerinde neler yaptığınızı konu altında yorum yaparak anlatabilirsiniz.
Karantina altında ilk bozulan şey, uyku düzenimdi. 23:00 geçmeden yatıp, sabah 07:00’de tüm Kayseri’yi tur atacak performansa sahip hissederek kalkan ben, şu an sabaha karşı yatıp akşama doğru uyanıyorum. Ramazan ayı içerisinde oruç tutarım, seviyorum oruç tutmayı, tutmayan kişiye neden tutmuyorsun diye sorular sormam. Ben kendimi her Ramazan ayında zinde hissedip 10-11 kilo verirken bu ramazan ayında yaklaşık 10 kilogram aldım. Sabaha karşı yatıp, akşama doğru uyanarak biraz da orucu uykuya tutturuyoruz gibi oluyor ama cidden amacım o değil. Boştayım… yapabileceğim hiçbir şey yok.
Şirket korona virüsünden dolayı izine gönderdi, sanırım 3 aya yaklaştı izinli olduğumuz gün sayısı. Akşama doğru uyanıyorum, Netflix’te birkaç dizi bitirdim daha sonra Şahsiyet’i izlemeye başladım. İzlemeyen olursada tavsiye ederim, ilk 3 bölüm harikaydı. Haluk Bilginer’in oyunculuğunu çok severim. Daha sonra iftar saati yaklaşıyor, oruç açarım. Televizyon karşısında 1-2 saat vakit geçiririm, bilgisayara geçerim. Çok nadir oyun oynama isteği olur, onun haricinde webmaster platformlarında yer alırım, kendi sitelerimi kontrol ederim. Birkaç domain (alan adı) sorgulaması yaparım.
Domain sorgulamalarını çok severim, sevdiğim kardeşlerimin istedikleri kelimeleri sorgulamayı seviyorum ama bazı kelimeler cidden zor oluyor ve tüm saçma anlamları dahi alınmış oluyor. Elimdeki alan adlarını sattıktan sonra bırakacağım bu işleri ciddi anlamda… çünkü haddinden fazla sıkılıyorum. Domain sorgulaması yaparken mutlaka Lounge Music olur arka planda, hatta aşağıda çok sevdiğim bir seriyi sizinle paylaşayım. Açın müziği 3 saat boyunca arkada çalsın ve siz bilgisayarda işinizi yapın.
Konu biraz dağıldı, toparlayıp yazıyı sonlandırayım. Yürüyüşten geldikten sonra eve geçip yeniden bilgisayarı açarım, sabaha kadar otururum o sırada sahuru da aradan çıkartırım yeniden uyurum.
Motive edici sözlerim yok, gaza getirecek durumda da değilim. Eminim birçok kişi sıkılmaktan dahi sıkılmıştır. O nedenle heyecanlı heyecanlı anlatıp, şöyle yaptım, böyle yaptım demeye gerek yok. Çok saçma günler geçiriyoruz. Bu yazıyı da sırf sıkıldığım için yazdım, ne kadar sıkıldığımı artık siz tahmin edin.
Siz ne kadar sıkılıyorsunuz? Biraz da sizi dinleyelim, buyrun.
Karantina kelimesinin kendisi bile karanlık.Karantinada ne yapılabilir ki HİÇBİRŞEY tabi ki.Ruh hali zaten tepetaklak olur ,belki vücud açısındanda en önemli aktivite yemek olsa gerek.Atlattık mı o günleri bu gidişle yine olacak gibi.Sonumuz hayrolsun.
Açıkçası bu günleri kolay kolay atlatacağımızı düşünmüyorum. Maske takan insanların o maskeyi bıraktıklarında dahi psikolojilerinde acaba virüs hâlen burada var mı olacak. Toplu taşıma araçlarına, konserlere, sinemalara, tiyatrolara gitmekte çok uzun bir süre zorluk çekeceklerini düşünüyorum.
son bir kaç zamandır bende de ateş ve boğaz ağrısı dışında pek çok korona belirtisi görülmeye başlamıştı. 2 gün önce test yaptık hem annem hemde ben negatif çıktı neyseki ama aile hekimim yakalanıp atlattığımı söylüyor. Test negatif çıkmasaydı bende evde karantinaya hazırlık yapacaktım ama neyseki negatif çıktı.
Ferhat bey negatif çıkmasına çok sevindim. Muhtemelen ben de atlattım ama hiçbir belirti olmadı ben de. Şehir merkezinde yaşayan herkesin yakalandığını düşünüyorum.